Esselamun Aleyküm Hoş Geldiniz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Esselamun Aleyküm Hoş Geldiniz


 
AnasayfaPortalliAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Filistinliler Toprak mı Sattılar?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Filistinliyiz
Admin
Filistinliyiz


Mesaj Sayısı : 250
Kayıt tarihi : 10/10/07

Filistinliler Toprak mı Sattılar? Empty
MesajKonu: Filistinliler Toprak mı Sattılar?   Filistinliler Toprak mı Sattılar? Icon_minitimePerş. Nis. 17, 2008 2:13 pm

Filistinliler Toprak mı Sattılar?
Şimdi düşünelim, Filistinliler o
toprakları işgalci yerleşimcilere kendileri mi sattılar? Kendi
elleriyle yurtlarını satıp da kendilerini 60 m2'lik barınaklarda
barınmaya mahkûm mu ettiler? Eğer ki Filistinliler topraklarını satmış
olsalardı siyonistler bugün parasını ödeyip aldıkları arazilerden
çekilirler miydi? Onlar parasını verdikten sonra bitlerini bile bırakıp
gitmezler. Bakın bugün o topraklara inşa etmiş oldukları evlerini bile
Filistinlilere bırakmıyor, oraları tamamen yerle bir edip öyle
çekiliyorlar.

Direnmek Mağdurların Hakları Değil mi?
Yukarıdaki
rakamları bir de orada verilen mücadele ile irtibatlandırarak düşünün.
Kim öz yurdunun bu şekilde gasp edilmesine ve kirletilmesine razı olur
acaba? Düşünün ki birileri geliyor, hiç hakları olmadan sizin
yurtlarınıza yerleşiyorlar. Sizin yurdunuzda onlara tahsis edilen
toprak miktarı size bırakılanla kıyaslandığında korkunç bir rakam
karşınıza çıkıyor. Sizin yurdunuzdan zorla ve askeri güç kullanılması
yoluyla gasp edilen arazilere yerleşenlere size düşenin 88 katı
miktarında toprak düşüyor. Böyle bir ortamda gasıp işgalcileri çıkarmak
için verilen mücadele kesinlikle bir terör değil kutsal bir
mücadeledir. Allah'ın rızası gözetildiği takdirde, bu kutsal mücadelede
hayatını kaybetmek de şehadettir.

Yerleşimciler Siviller midir?
Filistin
direnişiyle ilgili olarak en çok gündeme getirilen hususlardan biri
"siviller" konusudur. Hırsızın hiç suçu yokmuş gibi işgalci devletin
uygulamaları sorgulanmazken Filistin direnişi sürekli sorgulanıyor.
Direnişçilerin gasp edilen topraklarına haksız bir şekilde yerleşen
sözde sivilleri oradan çıkarmak amacıyla yürüttükleri mücadeleyle
ilgili tenkitlerde sürekli "siviller" konusu gündeme getiriliyor. Oysa
buraya kadar verdiğimiz bilgiler "siviller" diye Filistin topraklarına
yerleştirilenlerin gerçekte, işgalin devamı için kullanılan stratejik
unsur olduklarını göstermektedir. "Siviller" diye oralara yerleştirilen
yerleşimciler kendilerinin ne amaçla oraya getirildiklerini ve
kendilerine peşkeş çekilen toprakların asıl sahiplerinden ne gibi
yollarla gasp edildiğini çok iyi biliyorlar.

Bu konuda birinci
olarak şunu özellikle bilelim ki "siviller" diye yerleşim merkezlerine
iskân edilenler yapılan haksızlık ve zulümde daha büyük bir pay
sahibidirler. Çünkü askerlerin birçoğu "görev" zorlamasıyla o kıyafete
girerken "siviller" olarak nitelendirilenler kendi istekleriyle ve
bütün haksızlıklardan haberdar bir şekilde oralara yerleşmekte, zulme
ve haksızlığa ortak olmaktadırlar.

İkinci olarak, "sivil" diye
nitelendirilenlerin sadece kıyafetleri sivildir. Onlar da askerler gibi
silahlıdırlar ve saldırılara iştirak etmektedirler.

Üçüncü
olarak, burada bir işgal ve gasp olayı söz konusudur. Filistinliler o
insanların yurtlarına girmiş değiller. Yurtlarına giren gasp edicilerle
mücadele etmektedirler. Ortada bir gasp ve işgal hadisesi var. Bu
işgale ortak olmak suça da ortak olmak anlamına gelir. Kıyafet
farklılığı bu suç ortaklığını ortadan kaldırmaz.

Dördüncü
olarak, Filistinliler yurtlarını işgalden ve gasptan kurtarmak için
gasp edicilerin ve işgalcilerin tümüne karşı savaşmak zorundadırlar.
Şartlar bunu gerektiriyor. Çünkü düşmanları sivilleriyle askerleriyle
topyekûn bir savaş yürütmektedirler.

İsrail Gazze'den Neden Çekiliyor?
Geçmişte
siyonist işgal devleti ve onun askeri güçleri çok fazla abartıldı. Bu,
siyonistlerin psikolojik savaşlarının önemli bir boyutunu
oluşturuyordu. Aynı psikolojik savaş ABD emperyalizminin askeri gücünün
abartılması için de yürütüldü. Bu savaş İslâmî camiayı da ciddi şekilde
etkiledi. Oysa işin gerçeğinde onları söz konusu psikolojik savaş
çerçevesinde yürütülen medyatik faaliyetlerden değil Yüce Allah'ın
kitabından tanımak gerekir.

Allahu Teala şöyle buyurur onlar hakkında:

"Onların
kalplerinde sizin saldığınız korku Allah'ınkinden daha şiddetlidir. Bu
onların anlamayan bir topluluk olmalarından dolayıdır. Onlar sizinle
toplu halde ancak müstahkem şehirlerde veya surların arkasından
çarpışabilirler. Kendi aralarındaki çekişmeleri ise pek şiddetlidir.
Sen onları toplu halde sanırsın, oysa kalpleri dağınıktır. Bu onların
akıl etmeyen bir topluluk olmalarından dolayıdır." (Haşr, 59/13-14)

Onların Çıkışları Bir Yenilgidir
Zikrettiğimiz
psikolojik savaşın etkisinden dolayı birçokları işgalci siyonistlerin
Gazze'den çekilmelerini bir taktik olarak değerlendiriyorlar. Oysa bu
kesinlikle bir taktik değil bir yenilgidir. Devamında bazı oyunlar
oynamaları söz konusudur ki biz bunlardan söz edeceğiz inşallah. Ama şu
an Gazze'ye inşa ettikleri onca yerleşim birimini, sosyal tesisi,
sanayi kuruluşunu, askeri amaçlarla inşa ettikleri üsleri, Akdeniz
kıyısını, Gazze'nin Mısır sınırını ve bu bölgenin "İsrail" olarak
gösterilen bölgeyle irtibatını sağlayan sınırları kontrol için inşa
ettikleri stratejik birimleri tahrip ederek çekilmeleri öyle kolay
kabul edebilecekleri bir şey değildi. Ama bakın, büyük masraflar
yaparak inşa ettikleri o lüks binaları bugün kendi elleriyle yıkarak
çekiliyorlar. Medine'de İslâm devletine ihanet ettikleri için oradan
çıkarılan yahudilerin durumuna ne kadar da çok benziyor.

Yüce Allah buyuruyor:

"Siz
onların çıkacaklarını sanmamıştınız, onlar da kalelerinin kendilerini
Allah'tan koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah, (Allah'ın hükmü) hiç
ummadıkları yerden kendilerine geldi ve kalplerine korku saldı. Öyle
ki, evlerini hem kendi elleriyle, hem mü'minlerin elleriyle tahrip
ediyorlardı. Artık ibret alın ey basiret sahipleri!" (Haşr, 59/2)

Şu
işe bakın ki dün bombalar ve roketler yağdırarak Filistinlilerin
evlerini yıkanlar bugün kendi evlerini yıkarak çekilme gereği
duyuyorlar.

Peki Neden?
Çünkü Gazze onlar için bir korku
bölgesi haline geldi. Başlangıçta stratejik ve askeri amaçla o bölgeye
yerleştirdikleri yerleşimciler ve onları koruma iddiasıyla
gönderdikleri askerler zaman içinde Filistinli direnişçilerin elinde
rehine haline geldi. İşgalci siyonistler bir yerde Filistinlileri hedef
alan saldırı düzenlediklerinde direnişçiler Gazze'deki yerleşim
birimlerine ve onları koruma iddiasıyla bulundurulan askerlere yönelik
roket ve havan topu saldırıları düzenleyerek, silahlı baskınlar
gerçekleştirerek intikam alıyorlardı. Bu eylemlerde öldürülen veya
yaralanan askerlerin yahut yerleşimcilerin sayıları çoğu zaman gizli
tutuluyordu. Ama Gazze, orada askeri ve stratejik amaçla bulundurulan
tüm siviller ve askerler için bir kâbusa dönüştü. Korku uykularını bile
kuşatmıştı o kişilerin. Bu yüzden daha önce oralardan ev satın alanlar
kelepir fiyatlarla satış ilanları verdikleri halde müşteri
bulamıyorlardı. Sadece Gazze'de değil o bölgeye sınır yerlerdeki
yerleşim alanlarında bile işgalcilerin elindeki evler müşteri bulamaz
olmuştu. Gazze'nin hemen yakınında bulunan bir yerleşim merkezinde evi
olan bir yerleşimci bir yıl önce 150 bin şikele aldığı evi 50 bin
şikele satmak istediği halde müşteri bulamadığından şikâyetçi oluyordu.

İşgal
devleti herhangi bir yerde bir saldırı düzenlediğinde direnişçilerin
Gazze'de mutlaka bunun intikamını alacaklarını biliyordu.

Tıpkı Güney Lübnan'dan Çekilme Gibi
İşgal
devletinin bugün Gazze'yi boşaltması ne sanıldığı gibi bir taktik ne de
barış amaçlı bir adımdır. Güney Lübnan'dan çekilmesi gibi tam anlamıyla
bir yenilgi çekilişidir.

HAMAS'ın Siyasi Birim başkanı Halid
Meş'al'in işgalcilere yönelik şu seslenişi onların çekilmeye
zorlanmalarını tam yerinde bir ifadeyle ortaya koyuyordu: "Uhrucu minhâ
ve entum sâğirûn: Aşağılanmış olarak çıkın oradan!" Tıpkı Hz.
Süleymân'ın Kur'an-ı Kerim'de geçen ifadesi gibi: "Onları oradan
aşağılanmış ve küçük düşürülmüş bir halde çıkarırız." (Neml, 27/37)

Siyonistlerin Bu Çekilmeyi Kâra Dönüştürme Çabaları
Evet,
siyonistlerin oradan çekilmeleri kendilerini zorlayan sebeplerden
kaynaklanıyor. Ama onlar her zaman yaptıkları gibi bu olayda da işi
kâra dönüştürmek için çeşitli oyunlara başvuruyorlar.

Bu
oyunlarının başında gelen Batı Yaka'daki ırkçı ayırım duvarının
inşaatını hızlandırmalarıdır. Bu işi Gazze'den çekilme işleminin
gölgesinde tamamlayarak dünya kamuoyunun dikkatinden uzak tutmaya ve
böylece amaçlarına ulaşmaya çalışıyorlar. Bu duvar tabii ki Batı
Yaka'daki Filistinliler açısından ciddi bir tehlike arz ediyor.
Dolayısıyla onların Gazze'den çekilmeleri karşısında rehavete kapılıp
bu oyunlarını görmezlikten gelmek Müslüman basiretine ve ferasetine
yakışmaz. Onların ırkçı ayırım duvarlarına karşı tavır koymaya devam
etmek hatta daha da sertleştirmek gerekir. Çünkü inşaatın sonuna
yaklaştıkça tehlike daha da büyümektedir.

Önemli bir oyun da
Kudüs davasıyla ilgilidir ki bu da ırkçı ayırım duvarıyla
bağlantılıdır. İşgal devleti Gazze'den çekilme merhalesinde söz konusu
duvarın Kudüs'ü saracak kısmını inşa ederek bu şehrin nüfusuna kayıtlı
Filistinlilerin önemli bir kısmını dışarıda bırakmayı hedefliyor. Bu
oyun Kudüs davası açısından ciddi tehlike arz etmektedir. Biz bu konu
üzerinde daha önce bir yazımızda durduğumuzdan burada daha fazla
ayrıntısına girme gereği duymuyoruz.

İşgalcilerin Gazze'den
çekilmeyi kâra dönüştürme çabalarının biri de ABD'den, karşılığında 2
milyar 200 milyon dolar para talep etmeleridir.

Bir diğer
oyunları ise özerk yönetimi, Filistin direnişi karşısında daha aktif
hareket etmeye zorlamaları ve böylece kendilerini zorlayan direnişe
tamamen son verilmesini sağlamaya çalışmalarıdır. İşgalcilerin
Gazze'den çekilmeleriyle Filistin davasında son noktaya gelinmiş
olunmayacaktır. Bu sebeple Allah'ın izniyle direniş belki güçlenerek
devam edecektir.

Güç ve Kuvvet Allah'ındır
Yüce Allah Bedir'de yaşananlar hakkında şöyle buyurur:

"Onları
siz öldürmediniz. Fakat Allah öldürdü. Attığın zaman sen atmadın. Fakat
Allah attı. Böylece mü'minleri güzel bir şekilde imtihan etmek istedi.
Allah duyandır, bilendir." (Enfal, 8/17)

Şüphesiz güç ve kuvvet
Allah'ındır. Zafere giden yolda O'na güvenmek, elde edilen başarıdan
dolayı gevşekliğe, rehavete kapılmamak gerekir.

"Ey iman
edenler! Siz eğer Allah'a (O'nun dinine) yardım ederseniz O da size
yardım eder ve ayaklarınızı sağlam tutar." (Muhammed, 47/7)

İnşallah Filistin direnişi de bu bilinçle hareket edecektir.

Sözümüzün sonunda Filistinlilerin meşhur bir marşlarında geçen nakaratı zikretmek istiyoruz:

"Hayber, Hayber ya yehûd,

Ceyşu Muhammed sevfe ye'ûd"

"Hayber'i hatırlayın Hayber'i ey yahudiler!

Muhammed'in ordusu geri dönecek!"

"Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer iman etmiş iseniz en üstün sizsiniz." (Ali İmran, 3/139)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://bilgisayarbolumu.forumotion.com
 
Filistinliler Toprak mı Sattılar?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Esselamun Aleyküm Hoş Geldiniz :: Filistin :: Şehirler :: Gazze-
Buraya geçin: