Esselamun Aleyküm Hoş Geldiniz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Esselamun Aleyküm Hoş Geldiniz


 
AnasayfaPortalliAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Oruc'un ve Ramazan Ayın'ın Fazileti

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Filistinliyiz
Admin
Filistinliyiz


Mesaj Sayısı : 250
Kayıt tarihi : 10/10/07

Oruc'un ve Ramazan Ayın'ın Fazileti Empty
MesajKonu: Oruc'un ve Ramazan Ayın'ın Fazileti   Oruc'un ve Ramazan Ayın'ın Fazileti Icon_minitimeC.tesi Nis. 19, 2008 3:45 am

Sual: Ramazan ayının önemi nedir?

CEVAP

Bu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Mübarek
Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir,
sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan
farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş
farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur.
Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap
verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.



Bu ayda, emri
altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine
kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı
şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi
verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri
yapmak nasip olur.

Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.



Bu
ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü
teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için
fırsat bilmelidir.



Kur’an-ı kerim, Ramazanda indi.
Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerifte, iftarı erken yapmak,
sahuru geç yapmak sünnettir. Resulullah bu iki sünneti yapmaya çok önem
verirdi.



İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek,
belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısıyla her şeye muhtaç
olduğunu göstermektedir. İbadet etmek de zaten bu demektir.



Hurma
ile iftar etmek sünnettir. İftar edince, (Zehebez-zama’ vebtellet-il
uruk ve sebet-el-ecr inşaallahü teâlâ) duasını okumak, teravih kılmak
ve hatim okumak önemli sünnettir.



Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur.

Bu
ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar,
zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübarek
ayda Onun şanına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu,
beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin!



Açıktan
oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç
tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabul olur ve
imanları olduğu anlaşılır.



Ramazan-ı şerifte, oruç
tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i
şerifte, (Özürsüz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün
yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz)
buyuruldu. [Tirmizi]

(Ama dini bir mazeret varsa oruç tutmamak günah olmaz.)



Ramazanda oruç tutmak hakkındaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(Ramazan
ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ, size Ramazan orucunu farz kıldı. O
ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar
bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O
gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum
kalmış sayılır.) [Nesai]



(Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilip, sevabını da Allah’tan bekleyerek oruç tutanın günahları affolur.) [Buhari]



(Ramazan orucunu tutup ölen kimse, Cennete girer.) [Deylemi]



(Ramazan ayı gelince, “Ey hayır ehli, hayra koş! Şer ehli, sen de kötülüklerden el çek” denir.) [Nesai]



(Ramazan
bereket ayıdır. Allah bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder.
Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda
rahmetten mahrum kalır.) [Taberani]



(Ramazan-ı şerif ayı geldiği zaman, Allahü teâlâ meleklere, müminlere istiğfar etmelerini emreder.) [Deylemi]



(Farz
namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazan ayı,
sonraki Ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.) [Taberani]



(Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, Ramazan orucunu tutması gerekir.) [Ebu Nuaym]



(Ramazan orucu farz, teravih sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur.) [Nesai]



(Bu aya Ramazan denmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği içindir.) [İ.Mansur]



(Ramazan
ayında ailenizin nafakasını geniş tutunuz! Bu ayda yapılan harcama,
Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.) [İbni Ebiddünya]



(Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluştur.) [İ.Ebiddünya]



(İslam, kelime-i şehadet getirmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.) [Müslim]



(Cennetteki
güzel köşkler, sözü hoş, selamı çok, yemek yediren, oruca devam eden ve
gece namazı kılan kimselere verilir.) [İbni Nasr]



(Oruç tutan müminin susması tesbih, uykusu ibadet, duası müstecap ve amelinin sevabı da çoktur.) [Deylemi]



(Bilhassa oruçlu iken çirkin, kötü söz söylemeyin! Birisi size sataşırsa, ona “Ben oruçluyum” deyin!) [Buhari]



(Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.) [Hakim]



(Allahü
teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin
hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrasına, ancak oruçlular oturur.)
[Taberani]



(Allah yolunda bir gün oruç tutanın yüzünü, Allah yetmiş yıl ateşten uzaklaştırır.) [Müslim]



(Temizlik imanın yarısı, oruç da sabrın yarısıdır.) [Müslim]

(Oruçlu iken ölene, kıyamete kadar oruç tutmuş gibi sevap yazılır.) [Deylemi]



(Oruç tutan, namaz kılan kimse, mükafatını kıyamette aklı kadar alır.) [Hatib]

(Oruç şehveti keser.) [İ. Ahmed]



Mübarek
vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmalı, taatları, ibadetleri
ve her çeşit hayratı artırmalıdır. Zira Allahü teâlâ, tarafından
sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle meşgul olur.
Buğzettiği kul ise; faziletli vakitlerde kötü işlerle meşgul olur. Kötü
işlerle meşgul olanın bu hareketi azabının daha şiddetli olmasına ve
Allahü teâlânın, ona daha çok buğzetmesine sebep olur. Çünkü o, böyle
yapmakla vaktin bereketinden mahrum kalmış ve onun hürmet ve şerefini
çiğnemiş olur. (Mev'iza-i hasene)



Resulullah efendimizin rüyası

Rüyamda
acayip şeyler gördüm. Ümmetimden birini azap melekleri yakalamıştı.
Aldığı abdestler gelip, onu içindeki zor durumdan kurtardı.

Birini gördüm, kabri onu sıkıyordu. Kıldığı namazlar gelip, onu kabir azabından kurtardı.

Birine şeytanlar musallat olmuştu. Ettiği zikirler gelip, şeytandan onu kurtardı.

Birinin de susuzluktan dili çıkmıştı. Tuttuğu Ramazan orucu gelip, susuzluğunu giderdi.

Birini zulmet sarmıştı. Yaptığı hac gelip karanlıktan çıkardı.

Birine ölüm meleği gelmişti. Ana babasına yaptığı iyilikler gelip, ölümüne engel oldu, geciktirdi.

Birini Müslümanlarla konuşturmuyorlardı. Sıla-i rahim gelip, ona şefaat etti, onlarla konuştu.

Peygamberinin yanına gitmek isteyen birine engel oluyorlardı. Aldığı gusül, onu alıp yanıma getirdi.

Ateşten korunmak isteyen birisine, sadakası gelip ateşe perde oldu.

Birini zebaniler alıp Cehenneme götürürken, yaptığı emr-i maruf ve nehy-i münker gelip kurtardı.

Biri Cehennem ateşine atılmıştı. (Allah korkusu ile döktüğü) gözyaşları gelip oradan kurtardı.

Birine amel defteri solundan verilirken, Allah korkusu gelip, defterini sağa aldı.

Sevapları hafif gelen birine, kendinden önce ölen çocukları gelip, sevabını ağırlaştırdı.

Cehennemin kenarında, korkudan titreyen birine, Allah’a olan hüsnü zannı gelince, titremesi durdu.

Sırattan zorla geçen biri, Cennete geldi. Fakat kapılar kapalıydı. Kelime-i şahadeti gelip, onu Cennete koydu.



Oruç ve aç durmak

Sual: Bazıları aç ve susuz durmanın ne faydası olur ki diyorlar. Oruç tutmaktan maksat nedir?

CEVAP

Oruç,
yalnız aç ve susuz kalmak değildir. Bir hayvanı veya inanmayan bir
kimseyi bir odaya hapsedip aç, susuz bırakmakla oruç tutturulmuş olmaz.
Orucun, sabır, şükür, nefis terbiyesi gibi diğer ibadetlerle irtibatı
vardır. Onun için hadis-i şerifte, (Her şeyin bir kapısı vardır.
İbadetlerin kapısı ise oruçtur) buyuruldu. (İbni Mübarek)



Sinir
sistemimizin vücuttaki yeri çok mühimdir. Dil sinirleri felç olan
konuşamaz. Bacaktaki sinirler felç olursa, insan yürüyemez. Sinirimizin
bozulması nispetinde hayatımız, az veya çok tehlike içindedir. Siniri
bozuk kimse, huzursuz olur, sabredemez. Cemiyetteki kavgaların,
cinayetlerin çoğu sinirli olmaktan, sabredememekten ileri gelmektedir.
Hadis-i şerifte, (Oruç sabrın, sabır da imanın yarısıdır) buyuruldu.
(Ebu Nuaym)



Böylece orucun imandan olduğu
görülmektedir. İmanlı olan da, imanının kuvvetine göre suç ve günah
işlemez. Sinirine hakim olur. Her şeyin bir zekatı vardır. Vücudun
zekatı ise açlıktır. Oruç tutarak aç kalanın arzuları kırıldığı için
sabretmesi kolay olur. Oruç tutan aç durur. Aç durmak iyidir: Aç
duranın basireti açılır. Anlayış kabiliyeti artar. Hadis-i şerifte, (Aç
duranın idraki artar, zekası açılır) ve (Tefekkür, ibadetin yarısı, az
yemek ise tamamıdır) buyurulmuştur. (İ. Gazali)



Çok
yiyen çok uyur, çok uyuyanın da ömrü boşa geçmiş olur. Çok yiyen sarhoş
gibi olur, dimağı yorgunlaşır. Zekası, zihni dumura uğrar. Açlık,
kalbde incelik doğurur. Hadis-i şerifte, (Az yiyenin içi nurla dolar ve
Allahü teâlâ, az yiyip içen ve bedeni hafif olan mümini sever)
buyuruldu. (Deylemi)

Açlıkta arzular kırılır, nefsimiz
uysallaşır, serkeşliği kalkar. Çok yemek, gafleti doğurur. Azgın bir
atı zaptetmek zor olduğu gibi, çok yedirmekle azan nefsi zaptetmek de
zordur. Açlıkla terbiyesi kolaylaşır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(İnsan kalbi tarladaki ekin, yemek ise yağmur gibidir. Fazla su ekini kuruttuğu gibi, fazla gıda da kalbi öldürür.) [İ.Gazali]



Her
zaman tok olan şefkatsiz ve merhametsiz olur. Tok, acın halini bilmez.
Çok yiyen sert ve katı kalbli olur. Hadis-i şerifte, (Çok yiyip içmekle
kalbinizi öldürmeyin!) buyuruldu. (İmam-ı Gazali)



Sinirlerine
hakim olan kimse huzurlu olur. Açlık, günah işleme arzusunu kırar,
kötülük etmeye mani olur. Hadis-i şerifte, (Açlık ve susuzlukla nefisle
cihad etmek, Allah yolunda cihad gibidir) buyuruldu. (İmam-ı Gazali)



Çok
yiyen çok su içer. Çok su içen çok uyur. Çok uyuyanın ömrü uyku ile
geçtiği için dünya ve ahiret kazancına mani olur. Demek ki açlık,
sinirleri uyanık, zinde tutar. Fazla tokluk ahmaklığa yol açar.
Okuduğunu ezberlemesi ve hatırında tutması zor olur. Hadis-i şerifte,
(Her gün bir defa yemek yenmesi itidaldir) buyuruldu. (Beyheki)



İki günde üç defa yemek yemenin normal olduğu bildirilmiştir. (Teshil-ül-menafi)



Hastalıkların çoğu çok yemekten ileri gelir. Hadis-i şerifte, (Çok yiyip içmek hastalıkların başıdır) buyuruldu. (Dare Kutni)



Az yiyenin vücudu sıhhatli olur. Hadis-i şerifte, (Oruç tutan sağlıklı olur) buyuruldu. (Taberani)



Çok
yiyende acıma hissi azalır. Arzuları artar, harama dalar. Gayri meşru
arzuları harekete geçiren yolları tıkamak gerekir. Açlık şeytanın
yolunu tıkar. Hadis-i şerifte, (Şeytan, damardaki kan gibi, vücutta
dolaşır, açlık ile yolunu daraltın) buyuruldu. (İhya)



Oruç tutmak faydalıdır

Sual: Oruç tutmak vücuda zararlı diyorlar. Doğru mudur?

CEVAP

Yanlıştır. Çünkü Allahü teâlâ, zararlı olan bir şeyi emretmez. Tıp uzmanları diyor ki:

Oruçlu
kimselerde adrenalin ve kortizon hormonları kana daha kolaylıkla
karışmaktadır. Bu hormonlar, tesirlerini kanserli hücreler üzerinde de
göstermektedir. Böylece bu hormonlar kansere karşı bir çeşit kalkan
rolünü oynamakta, yani kanser hücrelerinin çoğalmasını önlemektedir.
Oruç tutan bünye, adeta bakıma girer, iç organları saran yağlar erir,
vücudun zindeliği artar, direnme gücü kazanır, mide, böbrek, şeker,
kalb ve karaciğer hastalıklarına karşı mukavemeti artar.



Karaciğer,
oruçlu iken, 3-5 saat istirahat eder, gıda depolama işine bir müddet
ara vermiş olur. Bu arada, korunma sistemini güçlendirici globülinleri
hazırlar. Midedeki kaslar ve salgı ifraz eden hücreler, oruç müddetince
birkaç saat dinlenir. Kan hacmi de azaldığı için tansiyon düşerek kalb
rahatlar.

Gıda artıkları iyi yakılmayınca, damarları yıpratır.
Yakılmayan yağlar, damarları daraltır, damar sertliği denilen
rahatsızlığa sebep olur. Akşama doğru vücutta gıda hemen hiç kalmaz.
Yani bütün gıdalar yakılmış olur. Bu bakımdan bilhassa damar sertliği
olanların sık sık oruç tutmaları iyidir. Oruç iken vücudun diğer
organlarında da dinlenme olur. Az yemek ve oruç tutmak vücudun sıhhati
için önemlidir. Zekat, malın kiridir. Zekat veren, malını kirden
koruduğu gibi, oruç tutan da vücudun zekatını ödemiş, hastalıklardan
onu korumuş olur. Peygamber efendimiz, (Her şeyin bir zekatı vardır.
Vücudun zekatı ise oruçtur) buyurmuştur. (Beyheki)



Yine hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Oruç
iç organları inceltir. Eti eritir ve Cehennem ateşinden uzaklaştırır.
Gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hatırına,
hayaline gelmeyen Allah’ın nimetleri ancak oruç tutana nasip olur.)
[Taberani]



Orucun sevabı diğer ibadetlere göre daha
fazladır. Hadis-i kudside, (Her iyiliğe, on mislinden 700 misline kadar
sevap verilir. Fakat oruç bana mahsustur, onun mükafatını ben veririm)
buyuruldu. (Buhari)



Her iyiliğin sevabını Allahü teâlâ
verdiği halde, orucun sevabı için, (Ben veririm) buyurmasının hikmeti
vardır. Yeryüzünün tamamı Allahü teâlânın mülkü olduğu halde, Kâbe’ye
Beytullah yani (Allah’ın evi) denmesi ona şeref vermek içindir. (Oruç
bana mahsustur) demekle de ona özel bir şeref vermiştir.



Oruç
tutana verilecek sevabın muayyen bir ölçüsü yoktur. Oruçlunun durumuna
göre, çok sevap verilecektir. Başkaları oruç yerken oruç tutmak daha
sevaptır. Hadis-i şerifte, (Oruçlunun yanında oruçsuzlar yiyince,
melekler, oruçluya dua eder) buyuruldu. (Tirmizi)



Herhangi
bir sebeple nafile oruç tutamayan, şükretmeli; misafirlere, fakirlere
yemek yedirmelidir. Hadis-i şerifte, (Şükredip yemek yediren, sabredip
oruç tutan gibidir) buyuruldu. (Tirmizi)

Şükredenlere çok mükafat verilecektir. Şükür, İslamiyet’e uymak demektir.



İmam-ı
Rabbani hazretleri, (Ramazanda nafile ibadetlere verilen sevap, başka
aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka
aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu aya saygısızlık edenin, bu ayda
günah işleyenin bütün senesi günah işlemekle geçer) buyurmaktadır.



O
halde bilhassa Ramazan ayında günah işlemekten daha çok sakınmak
gerekir. Mübarek yerlerde yapılan ibadetlere de daha çok sevap verilir.
Hadis-i şerifte, (Mekke’de bir Ramazan orucu tutmak, başka yerde
tutulan bin Ramazan orucundan efdaldir) buyuruldu. (Bezzar)



Cuma
günü yapılan ibadetlere de kat kat sevap verilir. Cuma günü işlenen
günahlar da iki kat yazılır. Kıymetli günlerin değerini bilmek ve
gereğini yapmak gerekir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://bilgisayarbolumu.forumotion.com
 
Oruc'un ve Ramazan Ayın'ın Fazileti
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Esselamun Aleyküm Hoş Geldiniz :: İslami Konular :: Oruç-
Buraya geçin: